Suda Doğum
- Anasayfa
- Suda Doğum

Suda Doğum
Suda doğum nedir?
Suda doğum, belirli bir ısı derecesindeki steril su ile dolu olan havuz içerisinde bebeğin dünya gelmesidir.
Suyun etkisi, doğum yapan anne adayını sakinleşme ve rahatlama hissi verir. Ağrı algısını ve kaygıyı azalttığı için, doğal oksitosin hormonunun salgılanmasına yardımcı olur.
Ilık su, aynı zamanda doğum sırasında kadının perine kaslarının ve cildinin yumuşamasını sağlayarak kesi gibi işlemlere gerek duyulmasını daha da azaltır.
Suda doğum, özellikle son 3 - 4 senedir oldukça popüler hale gelen, sıkça tercih edilen bir doğum yöntemi olmuştur.
Bunun en önemli kısmı, normal doğum yapmak isteyen ve acı hissinden dolayı çok strese giren anne adaylarından dolayı talep görmektedir.
Ancak öncelikle suda doğum yapmak isteyen anne adaylarının, bu yöntem için uygun bir aday olup olmadığı çok iyi araştırılması gerekiyor.
Suda doğum için gereken şartlar nelerdir?
Suda doğum, güvenli bir prosedür olarak bilinmektedir. Ancak, tüm komplikasyon risklerini en aza indirmek için bu doğum yöntemini tercih edecek anne adayının birtakım kriterlere sahip olması önemlidir.
- Anne adayının ağırlığı ortalama 100 kilonun üzerinde olmamalıdır.
- Bebeğin baş konumu aşağı dönük, rahim ağzına yakın olmalıdır.
- Anne adayının genel sağlık durumu iyi; kan basıncı ve nabzı normal seviyede olmalıdır.
- İntravenöz ilaç tedavisine ihtiyaç duyulmamalıdır.
- Geçmiş dönemde herhangi bir nöbet öyküsü bulunmamalıdır
Kimler suda doğum yapamaz?
Bazı sağlık durumlarının var olması halinde suda doğum yapmak riskli olabilmektedir.
Özellikle sürekli elektronik fetal izleme gerektiren koşullar, suda doğum esnasında güvenli değildir.
Aşağıda bulunan durumlarda suda doğum önerilmemektedir:
- Bundan önceki doğum yönteminin sezaryen ile gerçekleşmesi,
- Anne adayının hipertansiyon, diyabet veya herpes gibi kronik bir tıbbi durumun mevcut olması,
- Gebelik diyabeti veya preeklampsi gibi hamilelik komplikasyonlarının olması,
- Bebekte göbek kordonda herhangi bir sıkıntı veya solunum sıkıntısının tespit edilmesi,
- Bebeğin makat kısmında konumlanması,
- Bebeğin beklenen doğum tarihinden en az 2 hafta önce dünyaya gelmesi,
- Çoklu gebelikler halinde suda doğum için elverişli değildir.
Suda doğumun faydaları nelerdir?
Bebeğin normal doğum ile dünyaya gelmesi: Normal doğum, ilaç kullanımı veya tıbbi prosedürlerin en az tercih edildiği yöntemdir.
Anne ve bebek suda doğumda, normal doğumda mevcut olan tüm avantajlara sahip olacaktır. Bebek ile iletişimin hızlı kurulması, iyileşme süresinin daha çabuk olması, doğumdan hemen sonra bebeğin emzirilebilmesi, doğum sonrası komplikasyonların az olması bu avantajlardan bir kısmıdır.
Epizyotomi ihtiyacının olmaması: Epizyotomi, bebeğin baş kısmının vajinadan çıkması anında perine bölgesinde yapılan kesidir.
Su dolu doğum havuzu içerisinde cilt ve kas dokuları yumuşadığı için, bu işleme ihtiyaç duyulmamaktadır.
Ağrı hissinin azalması: Sıcak suyun rahatlatıcı etkisi endorfin üretmeye yardımcı olur ve böylece vücudun doğal ağrı kesici mekanizması desteklenir. Kasılmaların ağrısı az hissedildiği için, doğum süreci daha rahat gerçekleşir.
Normal doğumlarda sıkça tercih edilen epidural yöntemi de, suda doğum esnasında gerekli olmaz.
Doğum süresinin kısalması: Suda doğum ile normal vajinal doğum kıyaslandığında, suda gerçekleşen doğumların yaklaşık 50 dakika kadar daha kısa sürdüğü belirtilmiştir.
Kısa süreli doğumlar, hem anne hem de bebek için avantajlıdır.
Hareket özgürlüğü sağlaması: Doğum havuzu, ağırlığın %75’ini destekler ve kadın kendi ağırlığını daha az hisseder.
Ayrıca kasılmalar esnasında kadının rahat edebileceği bir pozisyonda olması, ağrı şiddetini azaltacaktır.
Suda doğumun dezavantajları nelerdir?
Suda doğum söz konusu olduğunda akla ilk gelen soru, havuza doğan bebeğin boğulma ihtimalidir; ancak bu durumun gerçekleşme ihtimali neredeyse bulunmamaktadır.
Bebekler, anne rahminde de su ile çevrilir ve akciğerleri ile solunum yapmamaktadır.
Oksijen ihtiyaçları plasenta yoluyla iletilen kanla karşılanır. Su havuzuna doğan bir bebek, tıpkı rahimde olduğu gibi nefes almayacaktır.
Havuzdan çıkarıldığında akciğerlerde dolu olan su tahliye edilir ve solunum sistemi devreye girer. Yalnızca kısa bir süre su içerisinde kalacak olan bebeğin, boğulma ihtimali oldukça düşüktür.
Ancak; bebeğin doğum anında başının su dışarısına çıkıp tekrar suyun içerisine girmesi, plasentadaki oksijen besleme işlevinin etkilenmesi ve ani sıcaklık değişiminin meydana gelmesi halinde bebeğin suyu solumu ihtimali vardır.